Bozcaada, 4 bin yıla uzanan bağcılık geçmişi ile gerek Türkiye’nin, gerekse dünyanın en önemli noktalarından biri olmuş. Bunu Bozcaada’yı ziyaret eden gezginlerin seyahatnamelerinden detaylıca okumak mümkün. Ayrıca tarihteki ilk destanların arasında gösterilen M.Ö. 7’nci yüzyılda yazılan Homeros’un “İlyada ve Odyssey”de de Tenedos üzüm bağları ve şarabıyla anılan bir coğrafya olarak geçiyor.
Bozcaada bağcılığının kendine has yetişme biçimi, teruarı, kendine has yerel üzüm türleri her dönem adanın en önemli geçim kaynağı olmuş. 37 kilometrekarelik adanın büyük çoğunluğu bağlarla kaplıymış. Rum ve Türk bağcılar üzümün her türlüsüne dair geleneksel yöntemlerle üretim yaparlar, hem iç piyasaya hem de yurtdışına göndererek ekonomi yaratırlarmış. Fakat özellikle 2000’li yılların başından bu yana turizm baskısıyla Bozcaada’daki bağcılık gittikçe azalıyor. Bağ alanları turizm sebebiyle küçülürken, var olan bağların bir kısmı da bakımsızlıktan yok olmaya yüz tutuyor. Bağlarla uğraşacak olası iş gücü tüm yıla yayılan toprak uğraşısı yerine, kısa sürede daha fazla gelir elde edeceği turizme yönelmeyi tercih ediyor. Tüm bu olumsuzluklar yaşanırken, eski tip geleneksel üzüm yetiştiriciliğin (goble/yer bağı) yerine yüksek sistem telli bağlara geçen bir kesim de var. Bağcılığa merak salan, yeni teknikleri deneyen, adadaki bağ alanlarını arttırmayı hedefleyen bu kesim de belki Bozcaada’nın genetik kodlarında olan ama son dönemde unutulmaya yüz tutmak üzere olan bağcılığı canlandıracak.
Bu çalışmamızda genç ve eski bağcılarla, adada doğup büyüyen, atadan dededen bağcı olan veya adaya sonradan yerleşip de bağcılığa merak salan kişilerle deneyimlerini video yoluyla kaydedeceğiz. Bağlarda 12 ay boyunca kayıtlar alıp budama, çapalama, hastalıklarla mücadele, hasat gibi aşamaları da bir yandan kaydedeceğiz. Amacımız geçmişi binlerce yıl öncesine varan, zamanında bölgenin en büyük ve en önemli geçim kaynaklarından biri olan bağcılığa dair esaslı bir arşiv kaydı oluşturmak. Bunu yaparken tanıkların anlatacaklarına güveniyoruz. En az 30 kişiyle görüşme yapmayı hedeflediğimiz projemize Temmuz 2022’de başladık ve Eylül 2023’de tamamlamak niyetindeyiz.
*Projenin gerçekleşmesi için gereken finansal destek ise Avrupa Birliği'nin desteklediği CultureCIVIC Kültür Sanat Programı'ndan sağlanmaktadır.
PROJE EKİBİ:
Proje Koordinatörü: Mustafa Dermanlı
Proje Asistanı: Yaprak Aydın
Proje Destekçisi: Culture Civic
Proje İştirakçisi: Çanakkale Yerel Kalkınma Derneği
Proje Danışmanları: Necati İnceoğlu, Günay Yurdakul
Fotoğraflar: Esra Atik, Mustafa Dermanlı, Yaprak Aydın
Comments